Arabuluculuk Hizmetleri
İş Hukuku - İşe İade - Arabuluculuk
7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesinde; “Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde işçi-işveren alacakları ile tazminatlara ilişkin talepler ve işe iade davası açmak için dava yoluna başvurmadan evvel arabulucuya başvurmak zorunludur. Arabulucuya başvurmadan iş mahkemesinde açılan iş davaları “dava şartı yokluğu” nedeniyle usulden reddedilmektedir. İşbu Kanunda iş davalarında arabulucuya başvuru dava şartı olarak düzenlenirken uzman arabuluculuk uygulamasına olanak tanınmıştır.
7036 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 5 bendinde; “Başvuru karşı tarafın, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki veya işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna, arabuluculuk bürosu kurulmayan yerlerde ise görevlendirilen yazı işleri müdürlüğüne yapılır.” şeklinde karşı tarafın yerleşim yerindeki arabuluculuk bürosuna, karşı taraf birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yerindeki arabuluculuk bürosuna ya da işin yapıldığı yerdeki arabuluculuk bürosuna başvurulması düzenlenmiştir.
İşçiler iş sözleşmelerinin feshi akabinde işe iade davası ikame etmeden arabulucuya başvurmak zorundadır. İş sözleşmesi feshedilen işçi 1 ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurmak zorunda olup arabuluculuk safhasında anlaşılamaması halinde son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren 2 hafta içinde dava açmak zorundadır. Arabulucuya başvurmadan iş mahkemesinde açılan iş davaları “dava şartı yokluğu” nedeniyle usulden reddedilmektedir. Asıl işverenlik ilişkisi olması halinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğunda, anlaşmanın gerçekleşebilmesi için işverenlerin arabuluculuk görüşmelerine birlikte katılmaları ve iradelerinin birbirine uygun olması gerekir.
Yasal mevzuat çerçevesinde süreç arabulucu tarafından arabuluculuk görevlendirmesinden itibaren üç hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir. Uyuşmazlığın süresi içinde çözülememesi halinde dosya kapatılır. Arabulucu, taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması ya da yapılan görüşmeler sonucunda anlaşmaya varılması veya varılamaması hallerinde arabuluculuk faaliyetini sona erdirir.
İş ilişkisinin sona ermesinden sonra Kıdem Tazminatı, İhbar Tazminatı, Fazla Mesai Ücreti, Yıllık ücretli izin, ücret, genel tatil ücreti, milli ve dini bayram tatil ücretleri için dava ikame edilmeden önce arabulucuya başvurulması zorunludur.
7036 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 3. bendinde; “İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklinde meslek hastalığı veya iş kazası sebebiyle açılması planlanan maddi ve/veya manevi tazminat, tespit davası, itiraza ilişkin davalar, rücu davaları, hizmet tespiti davaları, vergi ve sigorta davaları zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığından işbu alanlarda ihtiyari arabuluculuk başvurusu yapılabilir.
İşçi – İşveren ilişkisinden kaynaklanan tazminat ve işçilik alacaklarına ilişkin zamanaşımı 5 yıl olup işbu alacaklara ilişkin arabuluculuk başvurusu yapılması halinde arabuluculuk bürosuna başvurulması aşamasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez. Uyuşmazlığın arabuluculuk yoluyla çözülemediğine ilişkin son tutanağın düzenlendiği tarihte zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar.
7036 sayılı Kanun’ un 3. maddesinin 2. bendinde; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklinde dava ikame edilirken son tutanağın eklenmesi, eklenmemesi halinde verilen kesin sürede dava dilekçesine son tutanağın eklenmemesi halinde dava, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedilir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18. maddesinin 2. bendinde; “Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.” şeklinde anlaşma belgesine şerh alınması halinde ilam niteliğinde belge olarak sayılacağı belirtilmiştir.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması durumunda üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.
T.C. Adalet Bakanlığı Arabuluculuk Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmış ve sitesinde mevcut İş Hukukunda Uzman Arabulucu isimli kitap bu alanda gerekli sorulara tüm cevapları vermektedir. İş Hukukunda Uzman Arabulucu isimli kitap aşağıda bilgilendirme amaçlı olarak paylaşılmıştır.